kitap etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kitap etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

14 Nisan 2016 Perşembe

The Museum Of İnnocence/Masumiyet Müzesi

 

 Kapağını gördüğüm an boğazımı düğümleyen kitap.Üniversiteye yeni başladığım zamanlarda bir arkadaşımda gördüğüm fakat bir türlü okumaya fırsat bulamamıştım.Hep aklımın köşesinde bir yerlerdeydi, bir süre sonra kendimi okumak zorunda hissettim. Sanki o kitabı okumazsam hayatımda bir şeyler yarım kalacaktı.

     Sonunda kitabın başka bir arkadaşımdan edindim ve başladım okumaya.Kendimi öyle şartlamıştım ki okumazsam pişmanlık duyacaktım.Neyse, başladım okuyorum günler geçiyor, bir de farkettim ki bu müze gerçekmiş! Bu olay beni çok etkiledi.Kitabı bitirdikten sonra 2 gün ağladım.Bir hafta boyunca karakterler, Kemal in çaresizliği bir an olsun aklımdan çıkmadı.Çukurcuma Yokuşu, Füsun, Kemal Bey,eski sinema akşamları, İstanbul..Bundan sonra yapılacak tek şey vardı; müzeyi ziyaret etmek.Kitapta anlatılanları bir an olsun hissedebilmek..Kitapta beni en çok acıtan söz de buydu: ''hayatımın en mutlu anıymış, bilmiyordum.'' Belki kısa ama anlamı öyle derin ve sessiz.Bu kitabı okuduğunuzda eminim siz de de çok farklı bir tat bırakacaktır.Neyse ben sustum, gerisini siz keşfedin.
     Beni çok derinden etkileyen Masumiyet Müzesi okunmaya değer bir kitap.İyi ki bu romanı okumaktan vazgeçmemişim.Eğer siz de derinden bir aşk hikayesi okumak isterseniz önereceğim tek kitap Masumiyet Müzesi olur.Umarım beğenirsiniz.sevgiyle kalın.
   

4 Nisan 2013 Perşembe

Elif Şafak - Araf #okudum







     Kim gerçek yabancı - bir ülkede yaşayıp başka bir yere ait olduğunu bilen mi, yoksa kendi ülkesinde yabancı hayatı sürüp, ait olacak başka bir yeri de olmayan mı?
İsimlerin yabancı memleketlere ayak uydurma sürecinde muhakkak bir şeyler eksilir - bazen bir nokta, bazen bir harf ya da vurgu. Yabancının isminin başına gelenler pişmiş tavuğun olmasa da pişmiş ıspanağın başına gelenlere benzer - ana malzemeye yeni bir tat eklenmesine eklenmiştir de kalıpta gözle görülür bir çekme olmuştur bu arada. Yabancı işte ilk bu fireyi vermeyi öğrenir. Yabancı bir ülkede yaşamının birinci icabı insanın en aşina olduğu şeye, ismine yabancılaşmasıdır.


Arka Kapak

  İyi de bir insana neden ömür boyu geçerli olacak şekilde tek bir isim veriliyordu başka bir isim de verilebilecekken, hatta isminin harfleri karıştırılıp aynı isimden yenileri türetilebilecekken? Kendimiz de dahil etrafımızdaki her şeyi yeniden adlandırma şansı ne zaman alınmıştı elimizden? 
Doğuştan bana verilen bir isme ilanihaye mıhlanıp yapıştığımı bilmek nasıl sıkmaz ki canımı, hayattaki yegâne tesellim kendim olmamayı başarabilme şansım iken? İsimleri sonsuza kadar sabitleyen bir dünyaya saplanmışım, harflerin çığırından çıkmasına izin vermeyen. Ama ne vakit kaşığımı alfabe çorbasına daldırsam ismimi ve onunla birlikte kaderimi yeniden düzenlemek üzere yeni harfler yakalamayı umuyorum.




Romanda, farklı din, çevre ve kültürlerden gelip yolları Boston’da kesişen bir grup genç insanın dokunaklı öyküsü, yalnızlık, yabancılık, dil ve zaman üzerine durulmuş.
Çok etkileyici bir kitap, okumanızı tavsiye ederim.