14 Nisan 2016 Perşembe

The Museum Of İnnocence/Masumiyet Müzesi

 

 Kapağını gördüğüm an boğazımı düğümleyen kitap.Üniversiteye yeni başladığım zamanlarda bir arkadaşımda gördüğüm fakat bir türlü okumaya fırsat bulamamıştım.Hep aklımın köşesinde bir yerlerdeydi, bir süre sonra kendimi okumak zorunda hissettim. Sanki o kitabı okumazsam hayatımda bir şeyler yarım kalacaktı.

     Sonunda kitabın başka bir arkadaşımdan edindim ve başladım okumaya.Kendimi öyle şartlamıştım ki okumazsam pişmanlık duyacaktım.Neyse, başladım okuyorum günler geçiyor, bir de farkettim ki bu müze gerçekmiş! Bu olay beni çok etkiledi.Kitabı bitirdikten sonra 2 gün ağladım.Bir hafta boyunca karakterler, Kemal in çaresizliği bir an olsun aklımdan çıkmadı.Çukurcuma Yokuşu, Füsun, Kemal Bey,eski sinema akşamları, İstanbul..Bundan sonra yapılacak tek şey vardı; müzeyi ziyaret etmek.Kitapta anlatılanları bir an olsun hissedebilmek..Kitapta beni en çok acıtan söz de buydu: ''hayatımın en mutlu anıymış, bilmiyordum.'' Belki kısa ama anlamı öyle derin ve sessiz.Bu kitabı okuduğunuzda eminim siz de de çok farklı bir tat bırakacaktır.Neyse ben sustum, gerisini siz keşfedin.
     Beni çok derinden etkileyen Masumiyet Müzesi okunmaya değer bir kitap.İyi ki bu romanı okumaktan vazgeçmemişim.Eğer siz de derinden bir aşk hikayesi okumak isterseniz önereceğim tek kitap Masumiyet Müzesi olur.Umarım beğenirsiniz.sevgiyle kalın.
   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder